5,0 (0)

Favorilere Eklendi

Favorilerime Git

Belgrad 500 Yıl Sonra

Süha Ümar
Model Kitap
258,70 TL



Kanuni’nin fethinden yaklaşık 500 yıl sonra, Belgrad’da gönüllerifetheden bir büyükelçinin anıları... “Belgrad 500 Yıl Sonra”, ilişkilerin tepetaklak edildiği, hakkında, en azından “dost olmadığı algısı” oluşturulmuş bir ülkeye,bu ilişkileri düzeltmek görevi ile gönderilen bir büyükelçinin, yaşadıklarının ve tüm sorumluluğunu üstlenerek yapmaya çalıştıklarının hikâyesidir.“Önce insan” olan büyükelçilerin de yaşamları; bildikleri, bilemedikleri; sevdikleri, sevemedikleri; başarabildikleri, başaramadıklarından oluşur. Kitapta anlatılmaya çalışılan tam da bunlardır. İnsanca duygularla yoğrulmuş anılar, yaşanmış romanlardır. Kitaptaki kişiler bu romanın kahramanlarıdır.

 


Yorumlar


 

Devletlerin beka anahtarları arasinda kurumsal hafızanın yaratılıp korunması ve aktarımı kadar, mantık, sağduyu ve muhakeme yeteneğinin layıkiyle kullanılıp geliştirilmesi de rol oynar. Real politik ise tayin edicidir.

Hüseyin Avni Botsalı

Büyükelçi (E)

 

Suha Umar, 2008- 2011 yıllarında Belgrad büyükelçisi olarak başından geçenleri, gözlemlerini ve düşüncelerini " Belgrad 500 yıl sonra" başlıklı anı kitabında okuyucularına sundu. Değerli meslekdaşımın 2015 Kasım ayında yayınlanan bu başarılı eserini keyifle okudum. Kısa zamanda bu kitap hakkında kısa bir bilgi ve değerlendirme notu hazırlamayı öngörüyorum.

Değerli meslektaşım, sevgili kardeşim,

"Belgrad 500 yıl sonra" kitabın için tebrik ediyorum. Okuduğum en doyurucu ve sürükleyici anı kitabı olduğunu söyleyebilirim.
Selam ve sevgiler.
 
Önder ÖZAR
Büyükelçi (E)
 
 
Sevgili Ayıların Dayısı,

         Seni hararetle kutluyorum. Kitap henüz bitmedi (ağır ağır tadını çıkararak okuyorum) sona yaklaştım ama şimdiden bir iki noktayı yazmak istedim. Birincisi, Ertuğrul Allahtan açılan "iyi"(!) yere kendi arkadaşını postalamış. Senin niteliklerine ve birikimine sahip birine o günkü tarih kesiti ve koşullarında Belgrad'dan daha "iyi" neresi olabilirdi ki? Başka hangi merkezde iki buçuk yıllık bir süre içinde Tarih'e bu kadar kalıcı bir not düşebilirdin? İkincisi, "Bir Büyükelçi nasıl olmalıdır?" sorusuna bir kaç yıl önce ben de cevap aradım. Bakanlık Dışişleri Akademisinde Gençlerle İhtiyarları buluşturmak üzere bir Konferans dizisi düzenlemek istemiş. İlk konferansı vermemi teklif ettiler. "Meslek Sırları" diye bir sunum yaptım (ekli). Senin Sırbistan'da verdiğin somut örnek, benim kavramsal çerçevesini çizmeye çalıştığım mesleğin püf noktalarının hayata nasıl geçirilebileceğinin adeta bir laboratuar deneyim sürecinin tanıtımı gibi. Bir göz atarsan benimle "paralel"  bir suç ortaklığının açık kanıtlarını göreceksin... 

         Tekrar kutluyorum. İyi ki, o dönemde o yoğunluk içinde ayrıntıları (bu arada o çok zor isimleri) not etmeyi ihmal etmemişsin; iyi ki, duygularına kapılmadan meslek bilincini ön planda tutmayı becerebilmişsin. Ellerine sağlıkkkkkkk!!!!!!!!!!!!!!!

Ömer Ersun

Büyükelçi (E)

 

 

Merhaba Süha bey,

Umarım iyisinizdir. Size bu e-postayı bir tesadüfler zinciri sonucunda, pandemi nedeni ile bulunduğum Çanakkale'nin Ayvacık ilçesinin Kayalar köyünden yazıyorum. Belgrad'daki iki buçuk senenizi anlattığınız kitabınızı okuduğumda size bir şekilde ulaşmam gerektiğini hissettim, Maya Vakfı ile olan bağlantınız bunu beklediğimden kolay gerçekleştirmemi sağladı. 

Öncelikle izninizle kendimi tanıtayım, ismim Hatice Deniz Hızal, Işık Üniversitesi Uluslararası İlişkiler mezunuyum. Aynı alanda yüksek lisansımı Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nde tamamladım, tez konum Sırbistan'daki etnik milliyetçilik ve bunun siyasi partiler üzerine olan yansımaları idi. Dolayısı ile kitabınızı ne kadar ilgi ile okuduğumu tahmin edersiniz.

Kitabınızı da tesadüf eseri Ayvacık ilçe kütüphanesinde buldum, doğrusu bu da beni şaşırttı çünkü oldukça küçük bir kütüphane. Ama ben kitaplar için doğru zaman olduğuna inananlardanım, ilk defa göz atmak için girdiğim küçük ilçe kütüphanesinde ilk gözüme çarpan sizin kitabınız oldu, daha doğrusu beni çağırdı diyebilirim. 

Kitabınızı herkesten farklı bir zevkle okuduğumu düşünüyorum çünkü sizin görev yaptığınız yıllar ile tezimde incelediğim zaman dilimi kesişiyor. Ben Türk Dış Politikası çerçevesinde bir çalışma yapmadım ama, o kısmı da sizden okumak çok güzeldi. Eğitim aldığım kurumları yermek için söylemiyorum ancak, sizin kitabınızda anlattığınız mesleğin ve diplomasinin detay ve incelikleri hiçbir müfredatta yer almıyor. Bu nedenle de kitabınız çok öğreticiydi. Bilhassa Tadiç ile olan ilişkinizi gülümseyerek okudum, Tadiç'in yerinde Vuçiç olsa nasıl olurdu diye düşünmeden edemedim. 

Uzun uzun yazarak sizi sıkmak istemem. Tüm bunları anlatmamın nedeni, hem okurken yaşadığım coşkuyu ifade etmek hem de birilerinin kitaplarınızı zevkle okuduğunu bilmenizi istemiş olmamdır. Düşüncelerimi sizinle paylaşabilmiş olmaktan dolayı da ayrıca mutluyum.

Umarım bir gün bir yerlerde sizinle karşılaşma fırsatım da olur. Size sağlıklı ve mutlu günler dilerim.

H. Deniz Hızal


 
 

 


Gazetelerde Çıkan Yazılar


  1. Semih İdiz / Cumhuriyet
    Türkiye sınırlarını korumaktan aciz mi?
     
  2. Yalçın Doğan / T24
    Bir büyükelçiden Dışişleri'ne dersler
     
  3. Mehmet Y. Yılmaz / Hürriyet
    Suudi Kralı'nın hediyeleri ve bir örnek


Dergilerde Çıkan Yazılar