Favorilere Eklendi
Favorilerime GitDoç. Dr. Hakkı Uyar'ın Türk siyasal yaşamında güncelliğini koruyan cepheleşmeleri kaleme aldığı yeni kitabı "Vatan Cephesi" çıktı!
"Tek Parti Dönemi ve Cumhuriyet Halk Partisi", "Topraktan Parlamentoya Muammer Erten" kitaplarının da yazarı olan Hakkı Uyar, yeni eserinde bu kez cepheleşmeyi ve Vatan Cephesi'ni kaleme alıyor. Türkiye'deki siyasal partilerin kökenleri, geleneksel-modern toplum kavramları ile başlayan "Vatan Cephesi"nin ilk bölümünde; İkinci Meşrutiyet'ten günümüze kadar geçen süredeki cepheleşmelerin tarihçesine değinen Uyar, ikinci bölümde DP'nin basın, muhalefet ve özgürlükler konusundaki tavrını ele alıyor. Yazar; Vatan Cephesi konusunu ayrıntılı olarak anlattığı üçüncü bölümde, kuruluş nedenleri, işleyişi, iktidarın ve muhalefetin buna bakışını inceledikten sonra Türk siyasal yaşamındaki cepheleşmeler ve Vatan Cephesi konusunda son yıllarda basında çıkan yazıları değerlendiriyor. Hakkı Uyar, 90 yılı aşkın bir süredir devam eden cepheleşmelerle ilgili farklı bakış açılarını da ele alarak kendi yorumlarını katıyor.
"Vatan Cephesi" Türk siyasal sistemine ilgi duyan herkesin heyecanla okuyacağı, cepheleşmelerin iç yüzünü belgelerle anlatan, eşsiz bir eser.
1950 seçimlerinde yüzde 52,7 oy alıp 408 milletvekili çıkaran ve TBMM’de yüzde 84 oranında temsil edilen DP’nin parlamentodaki ezici üstünlüğü, O’nun CHP’yi yok sayması sonucunu da doğurdu. DP, ezici bir üstünlükle iktidar olmayı içine sindiremedi. CHP de, yüzde 39,4 oy alıp 69 milletvekiliyle TBMM’de yüzde 14 oranında temsil edilmeyi içine sindiremedi.
Parlamentodaki temsilde orantısızlık, Meclis üstünlüğü sisteminin verdiği gücün de etkisiyle DP’yi demokrasiden hızla uzaklaştırırken, otoriterleşmeye yöneltti. Tahkikat Komisyonu ile en üst noktaya çıkan demokrasiden hızla uzaklaşma eğilimi ortaya çıkmasaydı, yapılacak ilk dürüst seçimlerde CHP’nin iktidara gelmesi olasıydı. DP’nin içinde bulunduğu eğilim böyle bir dürüst seçime imkan tanır mıydı? Bunun zayıf bir olasılık olduğu ifade edilebilir. Ancak, askeri müdahale de CHP’nin tek başına iktidara gelmesini önlemiştir; bunu da göz önünde bulundurmak gerekir. Neticede, ne askeri müdahale ne de otoriterleşme hem siyasal partilere hem de ülkeye yarar sağlamamaktadır; ötesinde ülkeye zara vermektedir.
Demokrasinin kökleştiği, sağlıklı işlediği bir Türkiye, 200 yıllık modernleşme tarihinin ve Cumhuriyet’in kurucusu kadrolarının çabalarının meyvesi olacaktır.
(Arka Kapak)
